Eski Mısır

Klasik Tarih Bilimi Taş Devri’nin bitişinin 9000 yıl önce (mö. 7000 lerde) olduğunu ve yazılı tarihin (uygarlığın) mö. 4000 lerde Mezotamya(Bugünkü Irak)’ da yaşamış Sümerler’le başladığını söyler.

Herodot(mö. 5. yy da yaşamış yunanlı tarihçi)'a göre, yazılı tarih onun döneminden 11.300 yıl öncesine dayanır. Bu yaklaşık olarak Büyük Tufan’a, Atlantis'in batışına denk gelen bir tarihtir. Birinci buzul çağının başlangıcının hemen önünde olan bu dönem dünya uygarlık tarinde tam bir muammadır.

Tarih Bilimi’ne göre Mısır Uygarlığı mö. 4000-3000'lü yıllar arasında başlamıştır ama Mısır'da sfenks üzerinde yapılan araştırmalar onun mö. 10.500'lü yıllarda yapıldığını kesin olarak ortaya koymuştur.


Yaklaşık 200 ile 500 bin yıl önce Homo erectus yerini Homo sapiens'e ("düşünen adam") bırakarak yeryüzünden silindi. Son 70.000 yıllık dönemde modern insan vardı. 9.000 yıllık bu süre içinde, atomik güçleri kullanabilecek ve uzaya açılabilecek aşamaya geldiğimiz düşünülecek olur­sa; günümüzden 70.000 yıl önce yaşayan insanlar nasıl oluyorda bu kadar süre ilkel yaşayıp bi anda son 5.000 yılda gelişmeye başlıyor?

Mısır'ın geçmişi deyince birçoğumuzun aklına hemen Firavunlar devri gelir... Firavunlar arasında en fazla duyulanı ise kuşkusuz ki, Ramses'tir... Özellikle de Klâsik Tarihçiler'in en fazla üzerinde durdukları Mısır'ın geçmiş tarihi, işte bu dö­nemlerdir... Ancak bu tarihler, Mısır'ın çok yakın dönemleri­dir. Oysa Mısır'ın geçmişi bu tarihlerin çok daha ötelerine uzanır...

Yine günümüzden yaklaşık 3150 yıl önce yaşamış IV. Ramses'in de Mısır'ın kökenleriyle ilgili benzer antik araştır­malar yaptırdığı bilinmektedir. Evet... O dönemlerde de Mısır'ın geçmişi ve kökeni araştırılıyordu!...Şunu söylemek istiyorum ki, bizim için hayli eski bir dö­nemi ifade eden bu tarihler bile, Mısır'ın geçmişi ile karşılaş­tırıldığında hiç bir şey ifade etmemektedir.

Antik Mısır Uygarlığı dendiğinde karşımıza çıkan tarih; bizleri istesek de, istemesek de çok daha gerilere götürür. Hem de binlerce değil en az 10-12 bin yıl öncelerine...

Lemurya – Atlantis
Mısır önce Mu'dan sonra da Atlantis'ten yoğun göçler almıştı. Tarihçilerin bir zamanlar bir türlü içinden çıkamadıkları; "Bir anda böylesine ileri düzeyli bir uygarlık Afrika'nın Kuzeyi'nde nasıl oluşmııştıır" sorusunun cevabı işte bu göçlerde yatmaktaydı.

İngiliz araştır­macı James Churchward’ın Naacal tabletlerinden edindiği bilgilere gore; Tabletler konumuzla çok yakından ilgili olan bir isimden bahsetmektedirler. Bu isim Osiris'tir... Günümüzden 18-20 bin yıl önce yaşamış olan bu kişi­den Atlanlisli bir bilge olarak söz edilmekledir. Öldükten sonra takipçileri ve rahip kardeşleri onun anısına, yaydığı dine Osiris dini adını verdiler. Osiris adı Mısır tanrıları arasında da geçmektedir. Bu adın Hermes (Toth) tarafından Mısır’a getirildiği fakat zaman içersinde bu saf dinin yozlaşması nedeniyle Osirisi’in de ilkel tanrılardan birine dönüştüğü sanılmaktadır. Hermes de, Osiris ve İsis gibi bir süre sonra tanrısallaştırılmıştır. Mısır’da Osiris Dininin devamını yani bugünkü büyük Mısır kültürünün temelini atan Hermes hem rahip, hem kral, hem de din kurucusu olarak kabul edilmiştir.
Osiris’ten Hermes’eGünümüzden 16.000 yıl önce Mısır’da yaşayan Hermes, Osiris ekolünün devamını Nil deltasında kurmuştur. Hermes kurduğu okullar ve kutsal yerler ile dini yaymış ve günümüzden 5.000 yıl öncesine firavun Menes dönemine kadar Mısır medeniyetini etkilemiştir.

"insanoğlu zamandan korkar, zaman piramitlerden."


Giza Piramitleri (Keops, Kefren, Mikerinos)
-The Great Pyramid of Giza, Pyramid of Cheops-

Mısır'ın başkenti Kahire yakınındaki Nil Nehrinin batısında bulunan Giza Yaylasında bulunmaktadır. Keops Piramidinin yanında biraz daha küçük olan Kefren ve Mikorinos piramitleri bulunmaktadır.

Keops Piramidi aynı zamanda dünyanın yedi harikasından günümüze dek ayakta kalabilmiş tek yapıdır.

Büyük Piramide Keops isminin verilmesi. Klasik Tarih Bilimi'nin verilerini doğru kabul eden bazı arkeologlarca bu yapının mö. 3.500 yılında yapılmış olduğu ön kabulüne dayanır. Bu tarihte Mısır'ın firavunu Keops'tu. O halde Büyük Piramit bu tarihte yapıldıysa, bunu yaptıran da o dönemin fi­ravunu olmalıydı. İşte bu düşünceden hareketle, Büyük Piramit'e firavunun adı atfedilmişdi.Kurulan mantık doğru ama bilgi yanlıştı. Çünkü Büyük Piramit'in yapılış tarihi mö. 3.500 değildi...

Gerçekte bu üç büyük piramit Tufan Öncesi teknolojisi kullanılarak Osiris Rahipleri'nin gözetiminde inşa edilmiştir. Tufan öncesinde yapılmış olan ilk üçüne (Keops, Kelven ve Mikerinos) kıyasla çok daha küçük ve basit, adeta birer taklit niteliğinde olan ve Tufan'dan çok daha sonraki dönemlere ait diğer piramitlerin ye­gane işlevi firavun mezarı olmalarıdır.

Arap Tarihçisi İbn-i Abd-Hükm de Piramitler'in yapılış tarihi olarak "Tufan Öncesi"ni gösterir. Arap tarihçiye göre piramitlerin yapılış tarihi: "Tufan'dan 300 yıl öncesine dayan­maktadır." ibn-i Abd-Hükm piramitlerin yapılış nedenlerini ise özetle şöyle anlatır:
Keops’un yapılma amacı dünya harikası olması değil bilginin korunumu içindir ama olmamıştır. Osiris Rahipleri astrolojik ve astronomik hesapları da inceleyerek yaklaşmakta olan Tufan'ı haber verirler ve krallığı yok edecek iklim değişikliklerini anlatırlar. Bu Tufanın insanlığı Demir Çağına geri götüreceklerini bildikleri için geleceğe bilgiyi aktarmak için Osiris rahipleri gözetiminde yapılmıştır.

Yunanlı Tarihçi Heredot da ilk üç piramidin ve Sfenks'in Tufan Oncesi'nde yapıldığını doğrulamaktadır. Mısırlı rahipler Heredot'a, bu piramitlerin Tufan'dan önce Mısır'ı yöneten firavun Surid döneminde, Hermes (Thot) rahiplerinin "Kutsal Sırlar"nı daha sonraki nesillere ulaştırmak amacıyla inşa ettikle­rini ve aradan 341 nesil geçtiğini söylemişlerdir.

Orta Çağ'da yaşamış Mısır Kıpti tarihçisi Mesudi de, Arap Tarihçisi İbn-i Abd-Hükm'ün aktardıklarını doğrularcasına Büyük Piramid'in Surid isimli bir kral tarafından yaptırıl­dığını aktarmıştır. Bu kayıtlara göre Surid, Tufan'dan 300 yıl önce yaşamıştır. Aslan Takım-yıldızı'yla ilgili bir felâket hakkında önceden uyarılır. Bilindiğinin aksine firavun mezarı değil Osiris rahibi yetiştirmek için yapılmıştır. Pramit içinde bulunan kral odası denilen yer aslında bir lahit değil, Osiris rahibinin aurasını fark etmesi kendi ile yalnız kalabilmesi ruhunu dinleyebilmesi için yapılmıştır. Yapıldığında keops üzerindeki tabletlere matematik, fizik, astronomi vs.. gibi birçok bilgi yazılmıştır ancak Hz. Ömer zamanında Mısır araplar tarafından feth edilince keops üzerindeki tabletler sökülerek kahirede inşaat yapımıdında çekinilmeden kullanılmıştır hazır yeri gelmişken İskenderiye kütüphanesi de bu zamanda yakılmıştır.

(Arap kaynaklarında da benzer kayıtlara rastlanmaktadır. Arap Tarihçileri'nden Abdül Latif, Kahire'deki inşaatlarda kullanılmak üzere Büyük Piramit'in dışını kaplayan cilalı kireçtaşı levhalarının sökülmesiyle birlikte, bir daha bulunması mümkün olmayan binlerce hi­yeroglifin de yok olup gittiğinden bahsetmiştir.)

Büyük Giza Sfenki: (Great Sphinx of Giza)

Giza Piramitleri nin önünde Doğuya bakan insan başlı bir aslan heykeli var: Sfenk.

Sfenk’in kökü; Mısır dilindeki shesep ankh ("yaşayan görüntü") kelimesinden gelir.

Ejiptologlar, bu Gizemli yapının, mö. 2500 dolaylarında firavun Khafre tarafından yaptırıldığını düşünüyorlar. Oysa ne Giza'daki herhangi bir anıtta bunu destekler bir ifade var, ne de Mısır'ın herhangi bir yerinde. Sfenks'in yapıldığı tarih, bilinmiyor?!!


90'lı yıllarda yapılan araştırmalar heykelin üzerindeki aşınma izlerinin, arkeologların inandığı gibi rüzgar ve kumdan değil, uzun ve etkili yağmurlardan ileri geliyordu ve bunlar "su aşınması"ydılar!

Mısır'ın bu bölgesi, bundan 5000 yıl önce de çöldü ve yağmur düşmüyordu. Söz konusu aşınmayı yapacak düzeyde bir yağmurun en son düştüğü tarih ise, en az mö. 5000 yılından çok daha eskilere dayanıyordu.

Sfenks, tam doğuya bakıyordu, yani ekinoks (23 mart ya da 21 eylül) anındaki gün doğumu noktasına. Mısırlıların yıldız kültürlerinde, güneş doğmak üzereyken, ufuk henüz tam aydınlanmamışken son olarak görülen yıldız ya da takımyıldızın ayrı bir önemi vardır. Bu durumdaki yıldıza "heliak yükselişte" denir ve bu, Mısır'ın hem takvimini hem de çarpık dinini etkileyen bir olgudur.


Heliak yükselişte; astrolojik çağlar'ı belirleyen Takımyıldızıdır. 2150 yıl boyunca ilkbahar ekinoksunda doğudan doğar.

Mısır kültüründe Tanrıça İsis'i simgeleyen Sirius yıldızı, yaz gündönümünde (21 haziran) şafak öncesi görünmeye başlar ve bu tarih aynı zamanda Nil'in yıllık taşma dönemlerinin de başlangıcıdır. Bu nedenle Mısırlılar, yaz gündönümünü "yılbaşı" kabul ederlerdi. Bu nedenle, Sfenks'in yapılmış olduğu tarih olarak varsayılan mö. 2500'de, ilkbahar ekinoksunda "heliak yükselişe" başlayan takımyıldızını inceleyen araştırmacılar ilginç bi sonuçla karşılaştılar.

Yapılan bilgisayar simülasyonuyla o tarihte Boğa takımyıldızının yükselişte olduğunu gördüler. Oysa Mısırlılar şekil ve simgelere çok önem verirlerdi ve yaptıkları anıtlarda buna çok dikkat ederlerdi. Yani, bu durumda Sfenks'in aslan değil de boğa biçiminde yapılmış olması gerekmez miydi?

İki araştırmacı, bu kez ilkbahar ekinoksunda aslan burcunun heliak yükselişe geçtiği tarihi araştırdılar ve karşılarına "Orion Gizemi"ndeki o garip yıl çıktı yine: mö. 10.500.

“Yukarda nasılsa, aşağıda öyledir…”
12,500 yıl önceki zamanda gerçekleşen şey bir kutup değişimi idi. Bu, modern kıyamet günü destekleyicileri tarafından popülerleştirildiği gibi Dünya’nın manyetik alanının değişmesi değildi, astronomik ve ayrıca astrolojik bir kutup değişimi idi. Dünya yaklaşık olarak 26,000 yıllık bir döngü yaratan özel bir dönme hareketine sahiptir. Bu döngü sırasında, ilkbahar ekinoksu anında, güneşin pozisyonunun, zodyağın on üç takım yıldızı boyunca değiştiği görünüyor, her bir takımyıldızında yaklaşık olarak 2000 yıl kalıyor. M.Ö. 10,500 civarında, ilkbahar ekinoksundaki Güneş Aslan takımyıldızına (Aslan Çağı) giriyordu.


Bu similasyonla sfenkin aslan çağı uyumuyla birlikte o tarihte güneyde orion Takımyıldızının belindeki yıldızların yer yüzündeki izdüşümünün piramitlerin yerleşimiyle birebir aynı oranda olduğunu farkettiler.

bitmedi..

0 yorum:

Yorum Gönder